Yaratık Filminin Konusu
22. yüzyılın sonlarında, ticari kargo gemisi Nostromo, Dünya’ya dönüş yolundayken geminin bilgisayar sistemi “Mother”, yakın bir gezegenin yörüngesinden gelen gizemli bir sinyali algılar ve mürettebatı uyandırır. Yedi kişilik ekip, bunun bir yardım çağrısı olabileceğini düşünerek sinyalin kaynağına yönelir.
Keşif ekibi, rüzgârlı ve karanlık bu yabancı gezegende devasa, uzun zamandır terk edilmiş gibi görünen bir uzay gemisi bulur. Geminin içinde garip yumurtalarla dolu devasa bir bölme keşfederler. Mürettebat üyelerinden Kane, bu yumurtalardan birinin açılmasıyla yüzüne yapışan örümcek benzeri bir yaratığın saldırısına uğrar. Yaratık kısa sürede Kane’in yüzüne kenetlenir ve onu bilinçsiz bırakır.
Gemide yapılan müdahaleler sonuç vermezken, yaratık aniden kendi kendine yok olur ve Kane uyanır. Ancak bu yalnızca felaketin başlangıcıdır: Yemek sırasında Kane’in göğsünden patlayarak çıkan ve hızla kaçan küçük bir yaratık, kısa sürede inanılmaz bir hızla büyüyen ölümcül bir avcıya dönüşür – Xenomorph.
Nostromo’nun dar koridorları, klostrofobik bir tuzak hâline gelirken mürettebat tek tek bu acımasız yaratığın hedefi olur. Hayatta kalmak için zekâsına ve soğukkanlılığına güvenmek zorunda kalan subay Ellen Ripley, yalnızca yaratıkla değil, aynı zamanda şirketin kar hırsıyla hareket eden ve insan hayatını hiçe sayan gizli planıyla da yüzleşir.
Ridley Scott’ın yönettiği Yaratık, bilimkurgu ve korku türlerini ustalıkla harmanlayan; bilinmeyen korkusunu, insan açgözlülüğünü ve hayatta kalma içgüdüsünü derin bir gerilimle işleyen unutulmaz bir sinema klasiğidir.
