Siyah Giyen Adamlar 3 Filminin Konusu
Yıllardır birlikte çalışan Ajan J ve Ajan K, artık birbirlerinin her hareketini ezbere bilen, sessiz ama sağlam bir ortaklık kurmuştur. Ancak bu kez, yalnızca Dünya’nın değil, zamanın kendisinin kaderini belirleyecek bir tehlike ufukta belirir.
Ay üssünde yıllardır hapsedilmiş olan acımasız suçlu Boris the Animal, beklenmedik bir kaçış planıyla özgürlüğüne kavuşur. Boris’in hedefi, yıllar önce kendisini yakalayan Ajan K’dan intikam almaktır. Bu intikam için Boris, zamanda geriye—1969 yılına—yolculuk yapar ve tarihin akışını değiştirerek K’yı öldürür.
Günümüzde bir sabah uyandığında Ajan J, K’nın varlığının tamamen silindiğini fark eder. K, kimsenin hatırlamadığı birine dönüşmüştür ve Dünya’ya saldırmak üzere olan Boris’i durdurabilecek tek kişi de artık yoktur. J, bu felaketi önlemek için tehlikeli bir yol seçer: O da geçmişe, 1969’a yolculuk eder.
Geçmişte, K’nın gençliğiyle (Josh Brolin) tanışan J, beklenmedik şekilde hem partnerinin genç ve daha sıcak tarafını keşfeder hem de onunla arasındaki derin bağın köklerini öğrenir. J ve genç K, Boris’in planlarını bozmaya çalışırken, Apollo 11’in tarihi Ay yolculuğu da bu destansı kovalamacanın bir parçasına dönüşür.
Men in Black 3, serinin duygusal yönünü öne çıkarır: J, zamanda yaptığı yolculuk sırasında K ile ilgili sürpriz bir aile sırrını keşfeder ve ikilinin bağının aslında sandığından çok daha eski ve derin olduğunu öğrenir.
Bu üçüncü film; mizah, aksiyon ve zaman yolculuğunu bir araya getirerek, hem önceki filmlere güçlü bir kapanış sunar hem de J ile K’nin dostluğuna beklenmedik bir duygusal derinlik katar.
