Örümcek Adam (2002), sıradan bir lise öğrencisiyken genetik olarak değiştirilmiş bir örümcek tarafından ısırılması sonucu süper güçler kazanan Peter Parker’ın, “büyük güç büyük sorumluluk getirir” felsefesiyle kahramanlığa uzanan epik hikâyesini konu alıyor. Film, Marvel evreninin en sevilen karakterlerinden biri olan Spider-Man’in sinema tarihindeki unutulmaz başlangıcını temsil ediyor.
Peter Parker, New York’ta teyzesi ve amcasıyla yaşayan içine kapanık, zeki ama sosyal olarak silik bir gençtir. Okul gezisi sırasında ısırıldığı örümcek, ona insanüstü güçler kazandırır: duvarlara tırmanma, örümcek ağı fırlatma ve olağanüstü refleksler… Başlarda bu güçleri kişisel çıkarı için kullanan Peter, amcası Ben’in ölümünün ardından hayatının en önemli dersini alır.
Film, Peter’ın sadece bir süper kahramana dönüşümünü değil; aynı zamanda ilk aşkı Mary Jane ile olan ilişkisini, en yakın arkadaşı Harry Osborn’la dostluğunu ve düşmanı Green Goblin ile ölümcül mücadelesini işler. Green Goblin, yani Norman Osborn, hem bir bilim insanı hem de Harry’nin babasıdır ve film boyunca Peter’ın karşısındaki en büyük tehdidi oluşturur.
Örümcek Adam, aksiyon sahneleri, dramatik anlatımı ve karakter derinliğiyle sadece bir çizgi roman uyarlaması olmanın ötesine geçer. Sam Raimi’nin yönetmenliğinde görsel efektler ve duygusal anlatım kusursuz şekilde birleşir. 2002 yapımı bu film, süper kahraman türünün sinemada ciddi şekilde yükselmesini sağlayan mihenk taşlarından biri olarak kabul edilir.
Hem Marvel hayranları hem de sinema tutkunları için unutulmaz bir başlangıç olan Örümcek Adam (2002), sorumluluk, fedakârlık ve kahramanlığın ne anlama geldiğini güçlü bir şekilde aktaran efsanevi bir yapımdır.